27 Temmuz 2013 Cumartesi

FAİRY TÜRKİYE'NİN KÖFTELERİ BLOGGERLAR İLE BULUŞTU


HERKESE MERHABA, ÖNCELİKLE BÖYLE MUHTEŞEM BİR ORGANİZASYONDA BULUNDUĞUM İÇİN ÇOK MUTLU OLDUM. UZUN ZAMANDIR BLOGGER OLMAMA RAĞMEN BU BULUŞMA BENİM İÇİN BİR İLKTİ. FAİRY GİBİ ÖNEMLİ BİR MARKA İLE BİR AKŞAM GEÇİRMEK, TÜRKİYENİN KÖFTELERİNİN O MUHTEŞEM LEZZETLERİNİ TATMAK BENİM İÇİN BÜYÜK MUTLULUKTU. 



BU GÜZEL GECEYE, BİZİ DAVET ETTİKLERİ VE GÜLER YÜZLE KARŞILADIKLARI İÇİN ÖZLEM HANIM'A, MEDYAEVİ VE FAİRY AİLESİNE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.

O KADAR ÇOK ÖZENİLMİŞ Kİ ŞU SOFRANIN GÜZELLİĞİNE BAKAR MISINIZ ? İŞTE BİZ BLOGGERLER O GECE BU SOFRADAYDIK VE O BİRBİRİNDEN LEZİZ TÜRKİYENİN KÖFTELERİNİN TADINA BAKTIK.

SİZİ  FAİRY TÜRKİYE'NİN KÖFTELERİ KİTABI İLE İLGİLİ KISACA BİLGİLENDİRMEK İSTİYORUM.



“Mutlu Mutfaklar” fikri ile yola çıkan ve mutlu sofraların en zorlu bulaşıklarını temizleyen Fairy, bu kez Yiyecek İçecek Danışmanı Osman Serim ile birlikte bir kısmı anonim bir kısmı yöresel özellikler taşıyan Türkiye’nin 7 bölgesine ait 50’ye yakın köfte tarifini “Türkiye’nin Köfteleri” kitabında buluşturdu. Fotoğraflardan tasarımına kadar profesyonel bir ekip tarafından titizlikle hazırlanan “Türkiye’nin Köfteleri” kitabı, Türkiye’nin köfte envanteri niteliği taşıyor.




Dünyanın önde gelen mutfakları arasında yer alan Türk mutfağının en geniş kategorilerinden  birini şüphesiz köfteler oluşturuyor. Bir kısmı anonim, önemli bir kısmı ise yöresel özellikler taşıyan yüzlerce köfte, mutfak envanterimiz içinde yer alıyor. Başka hiçbir milli mutfağın köfte çeşitliliği konusunda Türk mutfağının yanına bile yaklaşamadığı, konunun uzmanları tarafından bilinen ve dile getirilen bir gerçek...

“Mutlu Mutfaklar” fikri ile yola çıkan mutlu sofraların en zorlu bulaşıklarını temizleyen Fairy, leziz yemek tarifleri ve mutfak sırlarını tüketicilerle paylaşmaya devam ediyor. Fairy bu kez  Yiyecek içecek Danışmanı Osman Serim ile birlikte bir kısmı anonim bir kısmı yöresel özellikler taşıyan Türkiye’nin 7 bölgesine ait 50’ye yakın köfte tarifini, “Türkiye’nin Köfteleri” kitabında buluşturdu.

Akdeniz’in Antalya Şiş Köftesi’nden Doğu Anadolu’nun Abdigor Köftesi’ne, Ege’nin İnegöl Köftesi’nden Güneydoğu Anadolu’nun Fellah Köftesi’ne, İç Anadolu’nun Afyon Sucuk Köftesi’nden Karadeniz’in Akçaabat ve Marmara’nın Tekirdağ Köftesi’ne kadar yapımı kolay malzemesi makul fiyatlı, üstelik çok lezzetli bir yemek kategorisi oluşturan kitaptaki 50’ye yakın köfte hem evde hem ev dışında 7’de 70’e herkesin en sevdiği günlük yemekler arasında yer alıyor..


Mutfağımızın “Başyapıt”ları köfteler...
Mutfağımızda kırmızı veya beyaz etlerden, kuru ve yaş sebzelerden oluşturulan yumruların çeşitli teknikler ile çiğ veya pişmiş olarak sunulmasına jenerik olarak “köfte” deniliyor. Yani köfte bir yemeğin değil bir kategorinin adı aynen tencere yemekleri veya zeytinyağlılar gibi...Dövülmüş, ezilmiş, yoğrulmuş ve kıyılmış özellikleri, köftelerin çiğnemesi ve sindirmesi kolay yemekler haline gelmesine de neden oluyor. Dolayısı ile köfteler, 7’den 70’e herkesin en sevdiği yiyecekler arasında yer alıyor. Bir masa etrafında yenilebildikleri gibi ekmek arası tabir ettiğimiz sandviç ve piknik yemeklerinin de “Başyapıt”ları aynı zamanda köfteler... Ülkemizin özellikle Güneydoğu mutfaklarının vazgeçilmezi olan “kıyma kebabı” tabir ettiğimiz kebapları da aslında bir nevi köftelerden oluşuyor.
 

“Türkiye’nin Köfteleri” kitabının tanıtım toplantısında, Osman Serim, başka hiçbir milli mutfağın köfte çeşitliliği konusunda Türk mutfağının yanına bile yaklaşamadığı konunun uzmanları tarafından bilinen ve dile getirilen bir gerçek olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:

“Rahatlıkla başka hiçbir milli mutfakta bu sayıda ve çeşitlilikte köfte olmadığını söyleyebiliriz. Zaten bunu sadece biz değil çok saygın uluslararası uzmanlar da birçok kez ifade ediyorlar. Fairy, sayıları yüzleri bulan köftelerin belki de en çok bilinen 50’ye yakınını bir kitapta toplayarak, günün birinde mutlaka akademik çevrelerce gerçekleştirilmesi gereken Türk mutfağının büyük envanterine küçük de olsa bir katkıda bulunmayı hedefledi. Türk mutfağının zenginliğini, yemek kültürümüzü tanıtmak, bilmek ve yaymak çok önemli. Umarım bu gibi projelerin devamı gelir ve sofralarımıza gelen birbirinden güzel lezzetleri geniş kitlelerle paylaşmaya devam edilir.”



Fairy’nin Marka Elçisi Berna Laçin, “Köfte, 7’den 70’e herkesin sevdiği özellikle çocukların vazgeçemediği muhteşem bir lezzet. Türk mutfağının vazgeçilmez mönüsünde yer alan enfes kokusuyla iştah kabartan köftelerin yer aldığı “Türkiye’nin Köfteleri” kitabındaki tariflerin tadını çıkarırken bir yandan da Fairy ile mutfakta geçirdiğiniz süreyi kısaltmanızı ve sevdiklerinizle keyifli sofraları paylaşmanızı diliyorum” diyor.

Aileniz ile birlikte sizi lezzet yolculuğuna çıkaracak ve Fairy tarafından sosyal medyadaki takipçilerine hediye olarak dağıtılacak olan “Türkiye’nin Köfteleri” kitabına ulaşmak için sosyal medyada Fairy’yi takip etmeniz yeterli. Üstelik köfte tariflerinin bir bölümüne www.facebook.com/FairyTurkiye adresindeki dijital harita üzerinden de ulaşabilirsiniz.

Kitabı okuyup en sevdiğiniz köfteyi denemeye karar verdiğiniz an Fairy Türkiye Facebook sayfasına da göz atmayı unutmayın! Sayfada yer alan “Fairy ile Türkiye’nin Köfte Haritası” uygulaması ile denediğiniz köfte tarifiyle renklendirdiğiniz mutlu sofranızın fotoğrafını paylaşarak Fairy’den sürpriz hediyeler kazanma şansını yakalayabilirsiniz.
Fairy’nin mutlu aileler için hazırladığı www.mutlumutfaklar.com adresini takip ederek; birbirinden özel tariflerin tadına varabilir ve sofralarınıza mutluluk katabilirsiniz.



26 Temmuz 2013 Cuma

EV YAPIMI ÇİĞ KÖFTE

BU TARİF SEVGİLİ MEHTAP'CIĞIMA AİT. SAĞOLSUN GEÇEN HAFTA İFTAR YEMEĞİNE GELİRKEN BU MUHTEŞEM LEZZETİ DE YANINDA GETİRDİ. İYİ Kİ GETİRMİŞ HERKES ÇOK BEĞENDİ. TEKRAR ELLERİNE SAĞLIK CANIM.

MALZEMELER ;
  • 2 SU BARDAĞI ESMER BULGUR
  • YARIM DEMET TAZE SOĞAN
  • 1/2 ÇAY BARDAĞI ZEYTİNYAĞI
  • 2 TATLI KAŞIĞI TUZ
  • 1 ÇAY KAŞIĞI SUMAK
  • 2 TATLI KAŞIĞI ACI İSOT
  • 1 TATLI KAŞIĞI NANE
  • 1 YEMEK KAŞIĞI DOMATES SALÇASI
  • 1 YEMEK KAŞIĞI BİBER SALÇASI
  • 1 YEMEK KAŞIĞI NAR EKŞİSİ
HAZIRLANIŞI;
  • BULGUR 1 GECE ÖNCESİNDEN AZ AZ SU VERİLEREK ARA ARA YOĞURULUR.
  • YUMUŞAMAYA YAKIN BİR BULGUR ELDE EDİLİR.
  • 1 GECE BUZDOLABINDA BEKLETİLİR.
  • ERTESİ GÜN TEKRAR YOĞURULUR, İÇERİSİNE İNCE İNCE DOĞRADIĞIMIZ TAZE SOĞAN VE DİĞER TÜM MALZEMELERİ ELEYİP GÜZELCE YOĞURUYORUZ.
  • ŞEKİL VERİP SERVİS TABAĞINA ALIP SERVİS YAPIYORUZ.
  • AFİYET OLSUN.
NOT: İSTEĞE GÖRE TÜM MALZEMELER ARTTIRILABİLİR, ÇIKARTILABİLİR VEYA EKLEME YAPILABİLİR.


TANE TANE PİLAV NASIL YAPILIR ?


BİR ÇOK KADININ KORKULU RÜYASIDIR PİLAVI TUTTURAMAMAK :) LAPA MI OLACAK YOKSA DİRİ Mİ DİYE ENDİŞELENİR DURURUZ. İŞTE BU VERECEĞİM TARİFTE PİLAVINIZ TAM DA KIVAMINDA VE TANE TANE OLACAK. YEMEYE DOYAMAYACAKSINIZ.

MALZEMELER ;
  • 3 SU BARDAĞI BALDO PİRİNÇ
  • 50 GR TEREYAĞI (MARGARİN DE OLABİLİR)
  • 3 YEMEK KAŞIĞI ZEYTİNYAĞI
  • 2-3 TATLI KAŞIĞI TUZ (NASIL SEVDİĞİNİZE BAĞLI)
  • 2 YEMEK KAŞIĞI ARPA ŞEHRİYE (DİĞER ŞEHRİYE ÇEŞİTLERİ DE OLABİLİR)
  • 1 SU BARDAĞI TAVUK SUYU (HAŞLADIĞIM TAVUK GÖĞÜSÜNDEN KALAN)
  • 3,5 SU BARDAĞI KAYNAR SU
  • 2-3 DAMLA LİMON
HAZIRLANIŞI;
  • PİRİNÇLER AYIKLANIR, NİŞASTASI GİDENE KADAR YIKANIR VE KAYNAR SUDA 20 DAKİKA KADAR BEKLETİLİR.
  • BEKLETİLEN PİRİNÇLER TEKRAR SUDAN GEÇİRİLİR VE SÜZÜLÜR.
  • PİLAV TENCERESİNE TEREYAĞI, ZEYTİNYAĞI VE ŞEHRİYE ALINARAK, ŞEHRİYENİN RENGİ KOYULAŞANA KADAR KAVRULUR.
  • ÜZERİNE SÜZÜLEN PİRİNÇLER EKLENİR VE 10 DAKİKA KADAR KAVRULUR.
  • TANE TANE AYRILMIŞ PİRİNÇLERİN ÜZERİNE TAVUK SUYU, KAYNAR SU, TUZ CE BİRKAÇ DAMLA LİMON SUYU EKLENİP OCAĞIN EN KISIK GÖZÜNE ALINIR VE ALTI KISILARAK YAKLAŞIK 15-20 DAKİKA DEMLENEREK PİŞİRİLİR. 
  • OCAĞIN ALTINI KAPATTIKTAN 10-15 DAKİKA SONRA SERVİS YAPABİLİRSİNİZ.
  • ILIK VEYA SICAK SERVİS EDİLİR.
  • AFİYET OLSUN
PÜF NOKTALARI :
  1. PİRİNÇ HER ZAMAN NİŞASTASI GİDENE KADAR YIKANMALIDIR VE SICAK SUDA BEKLETİLMELİDİR.
  2. PİRİNÇ ÇOK İYİ KAVRULMALIDIR.
  3. PİLAVA SUYUNU KOYDUKTAN SONRA TUZU KONULMALIDIR.
  4. PİLAVIN SUYUNA BİR KAÇ DAMLA LİMON SUYU DAMLATIRSANIZ PİLAVINIZ HEM PARLAK HEM DE TANE TANE OLACAKTIR.


YOĞURTLU HAVUÇ SALATASI


DAVET SOFRALARIMIZDAN EKSİK ETMEYİZ BİZ ONU, SEVEREK TÜKETİRİZ. BİR ÇOĞUNUZ BU TARİFİ BİLİYORSUNUZ AMA BİLMEYENLER VE YAPMAK İSTEYENLER İÇİN PAYLAŞIYORUM. MAYONEZ SEVMEYENLER İÇİN YOĞURTLU HAVUÇ SALATASINI MAYONEZSİZ YAPTIM. BUYRUN TARİFE :))

MALZEMELER ;
  • 5 ADET BÜYÜK BOY HAVUÇ
  • 1 SU BARDAĞI YOĞURT (ARTTIRILABİLİR)
  • 4 YEMEK KAŞIĞI SIZMA ZEYTİNYAĞI (AYÇİÇEK,MISIRÖZÜ KULLANILABİLİR)
  • TUZ
  • 1 DİŞ SARIMSAK (İSTEĞE GÖRE KOYMAYABİLİRSİNİZ)
ÜZERİ İÇİN ;
  • 2 YEMEK KAŞIĞI SIZMA ZEYTİNYAĞI
  • PUL BİBER
  • NANE
HAZIRLANIŞI;
  • ÖNCELİKLE HAVUÇLAR SOYULUR, YIKANIR VE RENDENİN BÜYÜK GÖZÜNDE RENDELENİR.
  • GENİŞ BİR TAVA VEYA TENCEREYE ALINARAK ZEYTİNYAĞINDA SOTELENİR.
  • YUMUŞAYAN HAVUÇLAR OCAKTAN ALINIR VE SOĞUMAYA BIRAKILIR.
  • DİĞER YANDAN ÇUKUR BİR TASIN İÇİNE YOĞURT ALINIR, İÇERİSİNE TUZ VE SARIMSAK RENDESİ EKLENİP KREMA KIVAMINA GELENE KADAR KARIŞTIRILIR.
  • SOĞUYAN HAVUÇLAR YOĞURT KARIŞIMINA EKLENİR, KARIŞTIRILIR VE SERVİS TABAĞINA ALINIR.
  • İSTEĞE GÖRE ÜZERİNE ZEYTİNYAĞINDA PUL BİBER YAKILIR, DÖKÜLÜR VE NANE İLE SÜSLENİR.
  • SOĞUK SERVİS YAPILIR.
  • AFİYET OLSUN 



25 Temmuz 2013 Perşembe

RAMAZAN AYINDA BESLENMENİN PÜF NOKTALARI


DİYETİSYEN VE YAŞAM KOÇU GİZEM ŞEBER, RAMAZAN AYLARINDA NASIL BESLENMEMİZ GEREKTİĞİNİ ANLATIYOR.

RAMAZAN AYLARINDA NASIL BESLENMEK GEREKİR? 

On bir ayın sultanı Ramazan evlerimize ve gönüllere misafir olmaya başladığı bu günlerde aslında beslenme düzenimizde de derin değişiklikler oluşuyor. Öğün sayısı azalıyor ve öğün saatleri değişiyor. Gün boyunca bedenin yaşadığı açlık; metabolizmayı yavaşlatarak kilo almamızı ve yağ dokusunda artışı kolaylaştırıyor. Ayrıca yanlış beslenme bu dönemde özellikle ani kalp krizlerine, mide ağrılarına, gaz sancılarına da davetiye çıkartıyor. Bu nedenle Ramazan ayında beslenmemize ayrı bir özen göstermemiz ve uygun beslenme stratejileri geliştirmemiz gerekiyor. 


AMAZANA ÖZEL BESLENME STRATEJİLERİ
Günün en önemli öğünü nasıl kahvaltı ise, Ramazan aylarında en önemli öğün de sahurdur. Sahura kalkmak, açlık süresini kısalttığı için gün boyunca halsizlik, isteksizlik ve bayılma gibi durumların ortaya çıkması riskini azaltır. Sahurda tüketilecek besinler de özenle seçilmelidir. Çok yağlı ve ağır yiyecekler; sindirimi zorlaştıracağı için mide bulantısına ve ağrılarına neden olabilir. Tuz içeriği yüksek besinler ise gün içerisinde susamayı kolaylaştıracaktır. Sahurda şeker ve şekerli besinlerin aşırı tüketimi ise, kan şekerinin daha çabuk düşmesine neden olarak daha çabuk açlık hissedilmesine yol açabilir. İdeal bir sahur öğününde; peynir çeşitleri, tam buğday ekmeği, haşlanmış yumurta, 2–3 adet yeşil zeytin, bol söğüş sebze veya 1–2 porsiyon meyve yer alabilir. İçecek olarak iyi kalite protein kaynağı olan sütün tercih edilmesi, tokluk süresini uzatır. Fakat açık çay ve bitki çayları da içecek olarak tercih edilebilir. Eğer sahurda yemek yenilecekse; ezogelin, mercimek gibi kurubaklagil çorbaları, yoğurt çorbaları ve zeytinyağlı yemekler tercih edilmelidir. 2–3 dilim tam buğday ekmeği ve bir kâse az zeytinyağlı salata ile öğün tamamlanabilir. Kesinlikle unutulmaması gereken nokta ise sahurda öğünü 1–2 bardak su ile noktalamak gerektiğidir. Sahurdan sonra hemen uyumanın sindirimi güçleştirebilecek bir faaliyet olacağı unutulmamalıdır. 
İftar mönüsü ve iftar mönüsünde zamanlama da oldukça önemlidir. Gün boyunca aç kalan vücut, sindirimde zorluk çekebileceği için hafif ve az yağlı besinlerin tercih edilmesi önem taşır. Diğer önemli bir konu ise iftar öğününün tek seferde tüketilmemesi gerektiğidir. İftar öğünü ikiye bölünmeli, ilk kısmı hafif bir ara öğün gibi geçiştirilmeli ikinci kısım ise akşam yemeği olarak düşünülmelidir. Eğer iftarda misafirlik veya başka bir sebepten ötürü öğünü bölmeniz mümkün olmuyorsa mutlaka besinleri iyi çiğnemeye, her lokmadan sonra çatalı-bıçağı bırakarak yeme sürecini yavaşlatmaya çalışmalısınız. 


Oruç; su, 1–2 adet hurma veya 1–2 adet zeytin ile açılabilir. İftarın ilk kısmında 1 kâse çorba veya kahvaltılık çeşitlerinden oluşan küçük bir öğünün, 1–2 dilim ekmek ve 1 kâse yoğurt veya cacık ile tüketilmesi yeterli olacaktır. Öğünün ikinci kısmında ise ızgara veya fırında pişmiş et, tavuk veya balığın yanında zeytinyağlı sebze yemeği tercih edilebilir veya etli sebze yemeği tüketilebilir. Ekmek tüketilmiyorsa 1–2 ufak dilim Ramazan pidesi veya 2–4 kaşık az yağlı pilav veya makarna tercih edilebilir. Salata veya söğüş sebzeler ile öğünü sağlık açısından tamamlamanız mümkün olacaktır. 
İftardan sonra başlayan atıştırma isteği ise meyve ile tamamlanmalıdır. Böylelikle gün boyunca ihtiyaç duyduğumuz vitaminleri vücudumuza kazandırmış oluruz. Mevsim meyvelerinden 1-2 porsiyon tercih edilebilir. İftardan hemen sonra çay veya kahve tüketilmemelidir. Yemekten en az 45 dakika sonrasında açık çay veya açık kahve aşırıya kaçmadan tüketilebilir. 
Su tüketiminin yeterli olması Ramazan’da ayrı bir önem taşır. Birçok kişi bu süreçte özellikle iftar sonrası içtikleri çay, kahve ve asitli içeceklerin su yerine geçtiği inancı taşır. Oysa kafein içeriği yüksek olan bu içecekler, vücuttan su atımını arttırır. Bu durumda, baş ağrıları, halsizlik ve motivasyon-konsantrasyon düşüklüğü yaratır. Ramazan süresince de her gün 1,5–2 litre su tüketilmelidir. Suyu yudum yudum tüketmek ve kısa sürede yüksek miktarda su içmemek; tansiyon düzeyini korumak ve mide kramplarından sakınmak için önemlidir. 

Gün boyunca süren açlık nedeniyle, iftar sonrasında kişinin tatlı isteği genellikle artmaktadır. Tatlı isteğinin artmasının nedeni gün boyunca kan şekerinin düşük olmasıdır. Tatlı krizlerinde ağır hamur tatlıları yerine, sütlü ve meyveli tatlılar tercih etmek; hem kilo alma riskini azaltacak hem de kan şekerinin hızlı yükselmesine bağlı terleme, uyuşukluk hissi gibi problemlerin ortaya çıkmasını engelleyecektir. En sağlıklı tatlının taze meyve olduğunu ise unutmamak gerekir. 


YAZA GELEN RAMAZAN AYINA ÖZEL PÜF NOKTALARI

Sahura mutlaka kalkmalısınız. Sahurda süt, su, ayran, şekersiz bitki çayı gibi sıvılara mutlaka yer verin. 
Orucunuzu açtığınız gibi kavun, karpuz gibi şeker içeriği yüksek meyvelere yönelmeyin. Bunlar kan şekerini hızlı yükselttiği için yağlanmanızı kolaylaştırır. Meyveyi iftardan en az 1 saat sonra tüketin. 
Ramazan ayını kilo alarak tamamlamak istemiyorsanız, gece yatmadan önce yemek tüketip, bu öğünü sahur yerine koymayın.  
İftarın hemen üzerine tatlı ve meyve tüketmeyin. 
İmkanınız var ise iftardan 1-2 saat sonra hafif tempolu yarım saatlik bir yürüyüşe çıkın.