ŞİŞMANLATAN HATALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ŞİŞMANLATAN HATALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Temmuz 2013 Cuma

KARATAY'A GÖRE TÜRK HALKINI ŞİŞMANLATAN HATALAR..

NEDEN Mİ ŞİŞMANLIYORUZ ??? İŞTE CEVABI..

Türk halkını şişmanlatan en büyük hatanın HAREKETSİZLİK olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, şişmanlatan hatalarımızı sıraladı.

En büyük sorun hareketsizlik!

Spor yapanların sayısı çok az. Genel olarak küçük yaştan itibaren hem spor yapmıyoruz hem de aktif değiliz, yürümüyoruz bile. Bu sorunun üzerine ciddiyetle gidilmesi gerekiyor.

Fazla ekmek tüketiyoruz, fast-food tarzı besleniyoruz

Maalesef çok fazla ekmek, tatlı ve unlu gıdalar tüketiyoruz. Özellikle gençler fast-food kültürüyle yetişiyor, hamburger, pizza, tost, sandviç, cips gibi yiyeceklerle karın doyurmaya çalışıyor ve kola, buzlu çay ya da gazoz gibi içecekleri sıklıkla tüketiyor.

Daha az meyve yenmeli, kuruyemiş çiğ olarak tüketilmeli

Çoğu kişi sağlıklı sanarak her gün neredeyse 2-3 kilo taze meyve yiyor. Ama kuruyemişten kilo aldırır diye uzak duruyor. Kuruyemiş tüketenler de, çiğ yemek yerine kavrulmuş ve tuzlanmış şekilde yiyerek büyük hata yapıyor. Kuruyemişler kabuğundan kırılıp çiğ olarak tüketilmelidir. Kavurarak ve tuzlayarak yemek son derece sağlıksız bir beslenme tarzıdır.

Kendi mutfağımızı yeniden keşfetmeliyiz...

Türk halkı kendi mutfağı ile değil, yabancı mutfaklarla yani tercüme diyetlerle zayıflamaya çalışıyor! Az az, sık sık yiyerek zayıflamaya çalışıyor, oysa sık sık yemek, sürekli ensülin hormonu salgılanmasına sebep oluyor ve farkında olmadan yağları eriten leptin hormonunun salgılanmasına engel olunuyor!

Temel proteinler olmadan sağlıklı kilo veremeyiz!

Proteinler, saçlarımızın, tırnaklarımızın, cildimizin, bağışıklık sistemimizin, tüm organlarımızın ve hayati önemi olan hormonlarımızın temelini meydana getirirler... Doğal olan temel proteinleri tüketmedikçe de kilo veremeyiz!


Günde 2.5 litre su içilmeli

24 saat içinde yeterli su içmediğimiz zaman da kilo veremeyiz. Her gün 2-2.5 litre kadar saf su içme alışkanlığını edinmemiz gerekiyor. Gün içinde azar azar, yudum yudum içerek bu alışkanlığı edinmemiz son derece önemlidir. İdrar rengimizin açık sarı olmasına dikkat etmeliyiz.

Doğal tereyağı ve sızma zeytinyağı tüketilmesi gerekiyor...

Halkımızın yaptığı bir diğer yanlış da sağlıklı yağlarla sağlıksız yağları yani trans yağları aynı kefeye koymak! Fazla kilo problemi olup zayıflamaya çalışanlar ve kilolarını korumak isteyenlerin, doğal tereyağı, soğuk sızma zeytinyağı ve temel olan Omega-3, Omega- 6 gibi yağları doğal şekilleriyle vücutlarına almaları gerekmektedir. Omega-3 ve Omega-6 yağlarına bilimsel olarak temel yağlar diyoruz. Çünkü insan vücudu bu yağları üretemiyor ve bu yağların dış destek olarak mutlaka alınması gerekiyor. Motorumuzun yağ değiştirme zamanı gelmiştir! Vücudumuza sağlıklı yağ girmediği sürece, birikmiş zararlı yağlarımızdan kurtulamayız! Kilo vermenin zorlaşmasının, ne yapılırsa yapılsın kilo verilememesinin (ve birçok dejeneratif hastalığın) asıl nedeni, vücut ve organizmanın hücre ve hücre zarlarında, Omega-3 ve Omega-6 gibi temel yağların ve fosfolipitlerin yani ‘lipitlerin’ eksik olmasıdır. Bu, bilimsel olarak gösterilmiştir. Bu nedenle, ‘yağlı’ olduğu gerekçesiyle zeytin ve kuruyemişlerden korkmak veya zeytin ve kuruyemişi az miktarda yemek doğru değildir!

D vitamini eksikliği ve demir eksikliği kilo vermeyi engeller!

D vitamini güneşin UVB ışınları etkisiyle derimizde üretilmekte, aynı zamanda gıdalarla da alınabilmektedir. En önemli besin kaynağı balık ve organ etleri dediğimiz, yürek ve karaciğerdir. Vücutta demir eksikliği varsa yine kilo verilemez! Aslında başta sinir ve stres olmak üzere birçok sıkıntının sebebi, demir eksikliğidir! Tabii bu eksiklik, dolaylı olarak kilo alımına sebep olur ve hormonların olumsuz etkilenmesi sebebiyle de kilo verme sürecini olumsuz etkiler.